Renkli Balkonlar - Küçük Alan Bahçeciliği

Renkli Balkonlar – Küçük Alan Bahçeciliği

Mevsim değişiyor, balkonları tüm renkleri ve mis kokuları ile süsleyen yaz çiçekleri, yavaş yavaş yerini kurumuş dallar, boş saksılar ve balkonların beton görüntüsüne bırakmaya başladı. Mevsime bağlı olsa da çiçeklerin yaşamı, her mevsim için farklı güzellikte bir balkon tesis etmek pekala mümkündür. Küçük alanlarda yapılan bahçecilik ve bitki düzenleme, her ne kadar Babil’ in Asma Bahçeleri’ ni andırmasa da, her biri bir sanatçının elinden çıkmış peyzaj uygulamaları ve bitki çeşitliliğini barındıran, ödül almayı hak eden balkon uygulamaları kendisine hayran bırakıyor. Tırabzanlar, balkon demirlerine sarılan çiçekler, köşeleri süsleyen sardunyalar, sert açıları yumuşatan bitkilerden her biri alan darlığını kamufle ederek farklı bir görünüme sokar balkonu. Herkes birden kendi balkonunun bahçıvanı olmaya başlar, bu da balkonda yapılabileceklerin bahçıvanın hayal gücü ve bakış açısıyla sınırlı olduğu anlamına gelmektedir ki, sayısız seçenek arasından seçim yapmakta zorlanır insan.

Balkon bahçeciliğinin yarısı, balkonunuzun büyüklüğünden ve şeklinden bağımsız olarak projelendirmektir. Basit kaç tespit ile projenin ilk adımlarını atabilir ve balkonunuza çiçeklerle dizayn edilmiş yeni bir hayat katabilirsiniz. İlk olarak balkonun hangi yöne baktığını belirleyin. Bitkiler fotosentez için güneş ışığına ihtiyaç duyar ve her bitki için bu ışıklanma süresi farklıdır. Balkonun yönünden sonra dikkat edilmesi gereken ikinci nokta güneşi alma süresidir. Sabahın yükselen güneşi mi, yoksa akşamın batan güneşi mi balkonunuza geliyor, önemli cevaplardan birisi olacaktır. Bitkinin günde ortalama 8-10 saat ışık ihtiyacı olduğunu varsayarak, balkonun günde ortalama kaç saat güneş ışığı aldığını da belirlemek, küçük balkon projemizin bir adım daha ilerlemesini sağlayacaktır.

Günde 3 saatten az ışık alan balkonlar gölge, ortalama 6 saatten az ışık alan balkonlar kısmi gölge olarak nitelenebilir.
En az 6 saat ya da üzeri güneş ışığı alan balkonlar tam güneş alan balkonlardır. Balkonunuz ne kadar ışık alırsa alsın, her alternatif için uygun bitki ve bir dizayn seçeneğinin var olduğunu unutmayın. Güneş ışığı ile birlikte, önemli faktörlerden birisi de rüzgardır. Bitkilerin gelişiminde ve morfolojisinde önemli etkileri olan rüzgarın balkonda ne kadar etkili olduğu, bölgenin sürekli rüzgarlı olması da göz ardı edilemeyecek ana maddelerden birisidir. Burada ışıklanma ile ilgili birkaç bitki örneği vererek bir model oluşturmaya çalışalım; tam güneş alan balkonlarda, bir çok sebze çeşidi, nane, kekik, melisa, aynısafa, fesleğen, reyhan, adaçayı gibi tıbbi ve aromatik bitkilerin bir çoğu ve estetik harikası kaktüs çeşitleri yetiştirilebilir. Eğer kısmi gölge olan bir balkonsa, yeşil alanlar için eğreltiotu, aloevera, renkli alanlar için begonvil düşünebilirsiniz. Buna ek olarak yarım günden daha az ışık alan balkonlarda, sebzelerden pazı, ıspanak, marul, maydanoz, dereotu, tere gibi yeşillikler rahatça yetiştirilebilir. Rüzgarlı bir bölgede, rüzgar bitkileri çok hızlı kurutur, bunun için ahşap kafesler, estetik tel örgü rüzgar kesici blokları duvara yada korkuluklara monte edebilir, ayrıca asma, sarmaşık gibi tırmanıcı bitkilerle de bu kafes sistemine estetik bir rüzgar seti oluşturmuş olursunuz. Çatıdaki tam gün güneş alan ve aşırı sıcak olan balkonlarda tropik bitkilerden bir kaçını ve büyük estetik saksılarda muz gibi bitkileri yetiştirmeyi deneyebilirsiniz. Sıra geldi balkonun büyüklüğüne; küçük balkonlarda alan darlığı yaşanıyorsa dikey bir sistem hayat kurtarıcı ve balkona derinlik katıcı etkiye sahip olacaktır. Duvara monte edilecek bir merdiven, tel kafes gibi sistemlere ahşap saksılar, ferforje saksı tutucular, ya da üzerindeki aparatla direk tutunan saksılar ekleyerek aşağıya doğru uzanan çok renkli bitkileri ışıklanma süresini de göz ardı etmeden yetiştirebilirsiniz. Karanlık balkonlarda renkli bitkiler begonvil gibi ve yeşil yaprakların yaratacağı derinlik balkonu daha ferah hissettirecek, betonları örten kafeslerin üzerindeki bitkiler genişlik algısı yaratacaktır. Her ne kadar balkonunuz büyük olsa da, başlangıç için küçük bir alanda başlamak, hem kendinizin hem de bitkilerin yeterliliğini ve sürdürülebilir bir uğraş olduğunu ölçümlemek açısından önemli olacaktır. Sulama gibi en önemli konulardan birisi için, zamanınızın yeterli olup olmadığı, yeterli değilse kendinden damlama sistemlerinin olduğu saksıların tercih edilmesi gerektiğini unutmamanız gerekir. Tüm bu soruları cevapladıktan sonra, küçük bit bütçe ile başlamak en iyisi olacaktır. Hatta eski tencereleri yağlıboya ile boyayıp dekoratif eklemeler yaparak, tohumdan çimlendirdiğiniz bitkileri yetiştirmek çok daha büyük bir mutluluk verecektir. Bütün adımları geçtikten sonra, saksıların tercihen hava alabilir, toprak saksılar olması ideal olacaktır. Toprak karışımını torf, yanmış hayvan gübresi ya da solucan gübresi, perlit, karışımı ile karıştırarak geçirgenliği, organik maddesi ve bitki besin maddesi değerleri yüksek, ayrıca su tutma kapasitesi yüksek bir karışım elde edilecektir. Bu adımdan sonrasında, tırabzanlar, korkuluklar ve pencere içleri için Hindistan cevizi lifi gibi, doğal elyaftan yapılmış saksılara aşağı uzayan yapraklarıyla sardunya, köşelerde begonviller, düz bir duvara monte edilecek tel bir kafese tırmanıcı bitkiler, yerleştirilebilir. Ağırlığın homojen dağıtılması yük açısından önemlidir. Aşırı büyük saksılar ve yüklü topraklarla balkonunuzu doldurmayın. Balkonun en çok ışık alan köşesinde, bir kaya efekti ile kaktüs, yeşillikler, soğanlı bitkiler yetiştirebilirsiniz. Balkonun dizaynındaki zenginlik, tamamen evin bahçıvanı olan sizin hayal gücünüze bağlıdır.

Balkon bahçemizin güzelliği, doğadaki kuş, börtü böcek ve bununla birlikte zararlıları da çekecektir. Yaprak altlarında ve dallardaki bitler, yeşil yaprak kurtları, sinekler, bakteriler mantarlar bu balkonda kendilerine yer bulmak için gelecektir. Evde yapılabilecek basit preparatlar balkonumuzu korumamızda oldukça yardımcı olacaktır. Basit bir karışım örneği ile; 1 litre distile suyun içerisine, 1 fincan sıvı arap sabunu, 1 tatlı kaşığı toz acı biber ve 2 damla kekik yağını ekleyerek bir gün beklettikten sonra tülbentten süzüp sprey şişesine koyarak haftada iki kez direk zararlı olan bölgeye püskürterek zararlıların bir çoğunu engellemiş olursunuz. Bununla birlikte bitkilerin hafta bir iki kez elle ve gözle kontrolü, topraktaki zararlı organizmaların varlığının kontrolünü takiben erken müdahale, balkonun güzelliğini korunmasında önemli rol oynayacaktır. Hastalıklı ya da zararlısı olan saksıyı balkondan uzaklaştırdıktan sonra, kullandığınız el aletlerini mutlaka çamaşır suyu ile yıkayarak temizlemelisiniz. Zararlı mücadelesi; basit uygulamalar, kontrollü takip ve periyodik gözlem ile küçük alan bahçeciliğinde çok kolay yönetilebilecek ve başarı oranı yüksek bir süreç olacaktır. Balkonları canlandırmak için çok fazla alternatif, uygulamaları basit olan bir çok yöntem olması dışında, en büyük ihtiyaç evde gönlündeki bahçıvanı ortaya çıkaracak bir doğa severdir. Tüm bu sorulara büyük bir istek ve merakla olumlu cevaplar geliyorsa, balkonunuzdaki bitki yetiştirmek için gerekli faktörleri araştırmaya başlamanız şiddetle tavsiye olunur.

Yüksek Ziraat Mühendisi Gökhan Sivaslı

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir